Şiir ve oyunun senin düşünce dünyanda ve yazınında karşılığı nedir?

Yazarken sözcüklerin yerini değiştirmek, onlara yeni anlamlar katmak, verili anlamları bozmak ve başka anlamlar çağrıştırmak bir oyun gibi geliyor bana. Bu sebeple şiiri bir oyun etkinliği olarak düşünebiliriz. Her ikisi de estetik bir düzen ve ritim içinde yapılan yaratıcı bir eylem. Evrendeki her şeyin birbiri ile iç içe olduğunu birbirine bir şekilde temas ettiğini düşünürüm. Bunu düşünmek ve bundan duyduğum heyecan da oyuna dahil aslında. Bu cezbedici şey beni kelimelere bulaştırıyor. Sonunda şiir dünyada bir yer kaplıyor ve ben buna kelime oyunu diyebilirim.

En son oynadığın oyun nedir?

Nusaybin’de bir akşam ‘’beş taş’’ oynamıştık Taybet anne ile.Taşlar avuç içine sığacak kadar küçük olmalı, bilirsiniz. Taşlardan birini elinize alırsınız diğerini havaya doğru atarsınız ve o havada iken yerdeki taşlardan birini elinize alıp havadaki taşı tutmanız gerekir. Bunu yaparken seri olmak gerek tabii. Eğlenceli bir oyun. Muhabbetin ve taşların sıcaklığı hep güzel. Çocuk ruhunu yakalamak bir şiiri anlamakla nerdeyse eş.

Oyuna dair bir slogan üretebilir misin?

Oyun işaret eder ve kendi haline bırakır.