yılanlar dostumuzdur:
beni hangi gelecek?

selcan peksan

I

Taşları birbirine vurup iki taşı

Diriltiyor anıları

İyileştirmek için. 

 

Basamakları sayarak indim

Odanın erişilmez derinlikleri, 

Teneke düğme kutusu, kılıç çiçeği, tığ işi dantel perde,

Bir kuş kafesi tutan on beş yaşlarında bir kız çocuğu işlenmiş,

Yakında evlendirilecek.

 

Geç kalmış biri gibi burnumu çektim, gömdüm boynumu

Ağacın yaprağını öptüm, gövdesini giyindim, bana ait bir sunak bu

Tanrılar kan değil

 

 

II

Sevdiği insanlardan oluşan bir fotoğraf albümü,

Fotoğrafların çoğu siyah beyaz, bir kısmı renklendirilmiş

Dudaklar kırmızı, yanaklar pudra.

Pudra kokusu burnuma geliyor

Duruşumu dikleştiriyorum, adım adım organlarımı

Kemik kemik içeridekilerden sakınıyorum

 

İçeride: bir bebek bir bebekle yüz yüze 

Bir bebeğin yüzü yüzünde bir bebeğin

Seni affettim ve yürü dedi

 

Kafesin parmaklıklarını okşuyorum

şünce gücümle aralayacağım 

Küçük bir kıvılcım başlatacak sonramı

Sondan başlayarak.

 

 

III

Bebek kız bir bebeği sevmeyi denedi

Avucuna deniz koydu

Yürüdü öylece yürüdü izinde 

 

Zaman büküldü içinden geçti, bir kadına vardı

Kadın vardı bir kadına öğretti

Yılanlar dostumuzdur dedi soyundu benimle aynı düzlemde 

Derisini verdi

En kötücül hislerin kontrolünü 

Şehvetin değil aşkın değil

Hayvan değil tanrılar 

 

 

IV

Uyandı, esnedi, ince çorabını giydi

Bebek vardı kucağında bebeğin 

Eğildi, öptü, seni affettim ve sabret dedi.

 

Adını Mavi koydu, geç kalmış biri gibi

Bir şikâyetim yok dedi, akşam oluyor, sabah oluyor,

Akşam oluyor, sabah oluyor

Akşam oluyor, sabah oluyor ve akşam oluyor dedi. 

 

Sayarak indim harf harf topladım

Geç kalmış biri gibi bütünlemeye çalışarak

Biriktirdim bıraktıklarını bana

 

V

Yüzü seğiriyor yanağı atıyor yanında

İnsanlar bakışlarını kaçırıyor 

Heyecanıyla utandırmamak amacında

İnsanın amacında insanın

Bilge kadın yapılması gerekenleri 

Şaşırtıcı bir iş bölümü 

Sekmeden işliyor

Niyeti bozuk temizliğini 

Elma sirkesinin gücünü keşfediyor

Seni yeterince sevdim dedi annesine

Suyun sesini kim duyacak?

 

Reçeteyi aldı 

Yürüdü öylece yürüdü yol

Geniş bir çayıra açıldı

Parmağının ucunda bir ağaç uzandı

Ellerine baktı kız bebeğin

Seni affettim ve büyü dedi.

 


VI

Basamakları indim, saydım

Geç kalmış biri gibi çektim içime zamanı

Yürüdüm, bebek yürüdü 

Geç kalmış biri gibi izledi ardından olanları

Yılanlar dostumuzdur dedi, dillendirdi bilgisini

 

Eğildim, aldım elime, taşıdım

Atıp sadeleştirmeyi, asıp serinletmeyi denedim 

Ayırdı onu, kadın bilge insanlardan

İnsanlar arasında insanlardan 

Zamanın hakimiyetini

Sundum

Ölümcül dizginlerini en ölümcül dileklerin

 

VII

Korumadın beni dedi bebek

Onlardan değilim çünkü ve onlardan

Gülüşünü giyindi

Tanrılar kadınları değil

 

Zamanın kısıtını 

Esneterek

Seni affetim dedi ve büyü

Esneyerek yılan kadın bir bilge

Dostumuzdur

Soyunarak geliyor insanlığını

Bunu kimse erotik görmedi

 

 

VIII

Doğduğu güne döndü öğlenin sıcağına

Terledi bebek kadın kordonunu öptü

Emdi yaşamın irinini, gül suyunu içti

Geç kalmış biri gibi yüklendim telaşımı 

Vazgeçmeyi tanrılar değil

 

Yakıp dağlamayı arıyor

Geç kalmış biri gibi pişmanlığını 

Ağlayarak ayaklarına dolanan

Elini kolunu bağlayan ağı bu ağ

Yok kadar yok aslında

Yürüdüm öylece yürüdüm bebek

Seni hiç tanımadım ki dedi

Beni hangi gelecek?