'dikkat et özüne'

yasemin nur

Bir aydan fazla bir süredir evimde değil kızlarımın babasının Emirgandaki evinde yaşıyorum. Birbirini tetikleyen farklı nedenlerle böylesi daha sağlıklı diyerek hep beraber yaşıyoruz.
Buraya geldiğimden itibaren mutfakta bir masaya yavaş yavaş yerleştim.
Sizlere ekte bu masada yaptıklarımın bazılarının fotoğraflarını iletiyorum.
İlk imajda çiçeklerle onlara bakarak bir yazı yazmaya çalıştım.
Bizim Maya ablamız telefonda yakınları ile konuşurken “dikkat et özüne” diyor. Ben bu cümleyi çok sevdim. Karşımda duran ve ara ara çizdiğim saksıdaki erengüllerin açılmamış goncalarından ve dalların yapraklarından yazıyı yazmayı denedim.
Okunmuyor ama ilk harften sonuna doğru çizerek gelirken başka türlü bir okunurluluğu oldu benim için
Ardından gelen imajlarda yine yazı ile daha başka bir çizim süreci oldu. Arkadaşlarımla konuşurken kağıt üzerine aldığım notları masada otururken karşımda görünen çam ağacının dalları ile birleştirdim. Yazıları kelimeleri baktığım ağaçla şekillendirdim.
Belirgin kalan ya da benim okuyabildiğim bir kelime var “kayıtsız”
Çiçekten dikkat et özüne yazısını daha sonra kabarttım. -ucu top metal bir aletim var tersten çizgilerin içini bu aletler ovunca iç şekilleri kabarıyor-Sonraki üç fotoğrafta aynı satırın kabarttığım halini çekmeye çalıştım.
Yaptığını yazmak ne kadar zor. Yazdıkça ‘satırı kabartmak’ gibi cümlelerde takılı kalıyorum.
Buraya gelirken yanıma aydınger defterini ve yıllar önce aldığım altın ve sedef tonlarındaki pırıltılı suluboyalarımı getirdim. Yıllardır sadece onlara bakmak beni mutlu ediyordu.Burada kullanmaya başladım. Gündüz ışığında bu suluboyalarla ne çizdiğiniz görülmüyor gece mutfak masasının üstündeki ışığı açınca ortaya pırıtılı bir şekilde çıkıyor. Çizdiğimi görmeden, hissederek ve elimin nereye en son fırça sürdüğünü hatırlayarak yapmak çok sürprizli geldi -bugünlerin bilinmezliğine de uygun. Yine ekte göreceğiz altın tonlarında erengül çizimini de böyle yaptım. Kızlarımın resimlerinden artan bir kağıda çiziyorum. Bu kağıt masada yaptıklarımın küçük küçük izini bırakıyorum.
Kaynattığım çiçekler-bitkilerin suyundan elde ettiğim renkte rengini alan bir kağıdıda üstünde kuruturken orada bir ucundan yapışık olarak kaldı. Orada kalmak istedi herhalde.
Sizlere bu masadan bu süreçten seçtiklerimi iletmek, paylaşmak istedim.
Düşüncelerinizi hislerinizi çok merak ediyorum ve heyecanla bekliyorum.
Çok sevgiler