supernova prensibi

SENA TÜRKMEN

“Anlık hazzın yanında sonsuzluğun lafı mı olur?”
C.Baudelaire

aşağı bakmıyor, kanıtlayacak bir şeyi var
aynı olandan korunduğu yamaçta
yeni bir dünya dekore etmeyi deneyecek
sırlarla derinleşen ne varsa
kemiklerine dadanan bir titreşime dönüşüyor
bunların yarattığı taşikardiyi benimsemek gibi
tuhaf yönleri var

oradan ayrılmıyor, bütünüyle ötekiyken
mevcut durumun içerdiği potansiyel
ayartıcılığın dağılması
birkaç saniyede bitebileceği gibi
saatler de sürebilir
gerçekleri ve maskeleri tuzak sananları
seçimde zorlandığı için gecikenleri
bunların kafasındaki konumunu seviyor

simetri ve eşitlik talep ediyor
parazitsiz dolaşan bilgiyle
camlaşan insanın şiddeti sana geçsin istiyor
açılmış bir oyuğa değil
organik boşluklarına nüfuz biçiminde
gizemle ve dışardalığımla
kurcalan
sınırsız iletişime uygun olmamamla
bir yabancı bir yeni bir risk olmamla

anı böyle kıstırabiliriz ancak
fizyolojik bir tepki olarak
ruhumuzun çatlaklarından
noradrenalin salgısı, ancak.
savaşmanın veya kaçmanın
bunlar arasındaki tercihin
yarattığı dehlizde, ancak.
ana hapsolursak
bir kendilik etkinliğine dönüşmesini
izleyebiliriz
kaybolmanın