perdeli

MERVE GÜLÇİN KOÇAKOĞLU

perde baştan aşağı tarıyor yerden inenleri
paslanmayı görev bilen boruların başımıza akan nehri
şehre öğretecek
acıyı iptal ettiğimizi
dert edinmenin utancına kefiliz
ne ise o olanı görmeye yetmeyen gücümüzle
güneşin suyunu içiyorum
gölgemi dansa kaldırıyorum
sesleri örten perdeler arıyorum
ve her defasında
tarafınızdan biraz ölü bulunuyorum

sonraki adımlarını gizliyorum
ve seni itiyorum pneuma
nefesini tutan perdelerin arasından rüzgârı kolla küçüğüm
büyük bir nefesle seslen pneuma
büyük sözleri küçülten şarkını unutma
nefesini, şarkını ve sesini ör bir balığın sırtına

bütün adımlarını öğreneceğim pneuma
ismimi biliyorum
ve seninle büyüyorum
ordasın görüyorum seni demenin yanılgısını küçümseyerek
karşına çıkmanın arsızlığını umursamadan
ellerimi yerine koyuyorum
duraksız bir durmak bu
sonrasız bir uçuş bu

soluğu rüzgârda karıştıran gövde
tekrarlayan bir koparılışı taklit edecek
ve kaçacak kalbimizin puluna uçmak