gurbet artık bir ev

PINAR ÖĞRENCİ
video

‘Gurbet artık bir ev’ (Pınar Öğrenci, 63’19’’, 2020) filminden kısa bir bölüm, Pınar Öğrenci’nin izniyle.

Gurbet Arapça ‘grb’ kökünden geliyor. Doğup büyüdüğün yerden uzan olan yer anlamında. Gurbet kelimesi, kendi gibi Arapça’dan Türkçe’ye geçmiş olan Garb (Batı) ve Garip (Yalnız) kelimeleriyle arkadaş, batıyı ve yalnızlığı simgeliyor. Peki evden uzak olan yer hep batıda mıdır? Ya da neden hep batıya gideriz? Benim gibi 17 yaşında Van’dan gelen biri için batı İstanbul’du, İstanbul gurbet. 35 yıllık İstanbul deneyiminden sonra ise batım Berlin oldu, Berlin gurbet.

 

İstanbul hayal ile eşdeğerdi, ilk gençlik isyanının koparıp kaçırdığı şehirdi. Ondan daha büyük, daha güzel, daha özgür bir şehir olamazdı. İstanbul’u en az İstanbul’da doğanlar kadar iyi bilip, tanımaya adaydım. Uçsuz bucaksız şehirdeki gurbetim ‘evden uzak olmak’tan çok, ‘garip’ olmaya yakındı. Gariptim, yalnız bir genç kız koskoca şehirde. Büyük şehrin sırlarını çözmeye meraklı, fakir, gururlu ve asi… 1990 yılında 17 yaşındayken geldiğim bu şehir kısa sürede evim oldu. Ölene kadar yaşamak istediğim şehirdeydim, şehirliydim artık. Ancak 2018 yılında Berlin’e taşınmak zorunda kaldım.

 

Berlin başka bir isyanın koparıp kaçırdığı şehir oldu. Politize olmuş bir isyanın. O en batı, en hayal, en yüce, en bitip tükenmez şehrin bile bir gün insana dar geleceğine kim inanırdı ki? Hem de 40’lı yaşlarımda, böylesine soğuk, gri, depresif bir Orta Avrupa şehrine gitmek için İstanbul’u bırakacağım kimin aklına gelirdi?

 

Berlin Avrupa’nın İstanbul’u. Asi bir şehir, dayanışmacı, fakir ve zeki; kaçan, göçen, sürgün, işçi ve devrimcilerin şehri, ipini koparanların. Göç çalışan bir sanatçı için hazine değerinde. Türkiye’den gelen biri için ‘ev’ olmaya aday; göçmen mahallelerinde dolaştığın sürece anadilini konuşma ve duyma, özlediğin yemekleri yeme, gözünün aradığı kaos ve renk cümbüşünü görme ayrıcalığına sahipsin. İşte bütün bu ayrıcalıkların ve daha fazlasının sebebi olan, çoğunluğu misafir işçi ve sürgün göçmen kuşaklara kendimi borçlu hissettiğim için ‘Gurbet artık bir ev’ filmini yaptım. Biraz da kendi gurbetimi yakından tanımak, onu ev yapmak için…