çeyizimdeki eksik parçalar için yazdığım şiir
“içli taşra kızlarının ev içlerine”
çift direkli kalenin ortasında sığmadığını bile bile çekmecelerde
aradığım çerçeveyi gövdemi uzatarak yakalıyorum
tribünler yaşasın desin istiyorum holiganlar sahalara alnımın ortasına kadar çektiğim boneli
fotoğraflarımı atsın saçlarım olmadı diye karnımın ağrıdığını marş yapsınlar(bakın bilsinler demiyorum)
kardeşlerim çoğaldıkça onları seslendirmek zorlaştı. ler oldularsa da doğum lekelerini
unutmadım. hepsiyle birkaç yıl yenisi alınana kadar
aynı yatağı/aynı uykuyu/aynı rutubeti
aynı abla çok susadım çişim ablaları.
biri devetabanı biri kulakmemesi biri annemin kocası
derken kekeledi düzelttim. hepsi büyüyünce ne olmak istediğimi öğrendi
“ablam büyüyünce anahtarları olsun ister”
elinin tersinde bir buda(dijital baskısı) varsa beni itmesi
beleş
rüyamda başka diller bilen biriyle evlendiğini görüyorum
beleş
bu evin her odasında seni düşünerek kendime dokunuyorum dokunması
beleş
buzdolabı açıp ağlaması tencerenin arkasını ciflemesi allah vardır ya demesi
çığlımı ayarlaması birkiüç çığ çığ çığ / bu süt bezelerinin hepsi senin mi
devlet hastanesi hekimlerinin isimlerini zikretmesi hele şükretmesi hele
şükretmesi beleş kere beleş( tekrar bile beleş)
halk ağzımız emilsin kanımız bir yerde toplansın yüzümüz olmasın
her odasında cinsiyetim için ayırt edici yerlerimi yokluyorum yine de ilkel kalıyor
fiiller çekildi.
fırsat haftasında çeyizime hayatımızı kolaylaştıracak aparatlar aldım
çaresizliğimizi kısacağım söz elime
para geçtikçe bakış süresini uzatacağım
elime bir enstrüman alacağım
kat aralarında, merdiven altlarında
ün kazanacağım