o saate kadar duramam

sude öztürk

bir günüm bir günümden farklı günlerdir.

kasımın soğuğu yok, günler aralığa geçti.

ben saymayı ve soymayı bırakmadım resimleri.

 

abilerin tuttuğu atların başına iyi şeyler gelmeyecek.

ben hep yanlış kapıdan çıkıp yolu uzatacağım.

belki yollar inadına tersine çıkacak,

ben ulaşamamak olacağım çok zaman olacak.

sen kibrit çöpünü nereye attığını hatırlamayacaksın.

bir kadının kaşının kenarındaki beni fark etmeyeceksin

ve benim ne zaman ulaşacağımı bilemeyeceksin.

çok zaman oldu diyeceksin yine,

ben niye bööööööyle olmuşum olacak;

niye kuşların rengini soldurmuşum,

kayboluşa doğrulmuşum da böyle olmuşum,

hep yanlış anlamış yazık olmuşum,

hep yanlış hesapları yanlış kişiden sormuşum.

 

çok zaman oldu;

ne kadar zaman geçti diye bakmayalı çok zaman oldu.

tekel isimlerini okumayalı çok zaman oldu.

bir duvar yazısında adını aramayalı çok zaman oldu. 

yaptıklarımın sonuçlarına katlanmayalı,

amaca doğrulmayalı, 

babama sarılmayalı çok zaman oldu.

uzatılan hiçbir ele uzanmayalı, kendi cümlelerimden bir şey anlamayalı çok zaman oldu.

sütyenimin demiri bana bir tehdit oluşturmayalı çok zaman oldu.

bu dünyaya anlam aramayalı, bir kitabın sonunu bulamayalı çok zaman oldu. 

saatleri bi saat geri almayalı çok zaman oldu.

gidenlerin gitmelerinden çok zaman oldu. 

 

gelenlerin gelmelerinden midir bilinmez, zamanın ne demek olduğunu unuttum. 

bir odanın bir kişi için ne kadar büyük olduğunu gördüm.

 

sabah altıdaki güneşin gözlerimi nasıl acıttığını hatırladım. 

 

adam asmaca oynarken ismimdeki harfleri saydım önce. 

fişlerden gemi yaptım, çatala çorba oldum.

uyumayana rüya gördüm, uyuyanı infiale uyandırdım.

olacak olanın olmasını beklerken ne olmayacaksa o oldu.

çünkü böyle olmamalıydı

çünkü böyle olmamalıydı

çünkü böyle olmamalıydı

 

ben ulaşamamak oldum bir kez daha.
ganyan bayiide de abilerin başına iyi şeyler gelmemiş oldu.