yanıklar
Bazen ne istediğini bilen biri olduğumu hayal ederim
Ne istediğini bilen biri dilini şah damarımda istiyorum der, izleriz
suya varışını siyah batı gergedanının
Nabzıma sabitlenmiş adımlarıyla hızını arttırıyor
Boynuzun ilerleyişi kadar geri gidişi, burgu olması bedenlerin
Paralel süregiden veya üst üste binen tekrarlardan farklı
Aşıkların sırrını bulmasını öğütlerim
Uzak ışıkları etimde kıyasıya yarıştan, ölümüne rekabetten kurtaran
Kanın dalgalanışını borçlanırım ona, istiyorum derim, isterim
Midesinden zihnine, midesinden işkembesine yürüyor heyecan
Şeffafımdır bu anlarda, en çok neyi istediğini bilen biri
İçimden geçmesine izin veririm
İçimden dışıma engeller: Yaşamı sürdürme azmi,
Kim olduğum sorusu, başkasının gözü
Başkasının gözü, ne istediğimi bulandıran
Hazzın beni çekip çıkartan, alıp savuran gücünü kıran ot
Yayılıyor dünyaya paketlerden, ekranlardan,
Aradığını matematikle bulduran yanlışlıktan
Ne istediğini en iyi bilen kişi yaşamın getirdiğini diri tutuyor
Derisini gergin ve yerinde
Bu en ince lifine kadar değersizleştirilmiş bedenin sınırlarında
Kayıtsızlık, inadı sürdürmemek doğru demek daha doğrudur
Ağzımda bir küp doğruyu yuvarlıyorum cesaret için
Formunu bozarak
Ateşe vermek için inandırmak istediğim her gergedanı
Her gergedanın tabi olduğu dikenli sınırları
Tüm dikenli sınırların yuvasından taşan tantanayı
Yok etmek
Ağzımda eriyen eski bir istek
Karşılanmamış, olduğu yerde ağır
Haz, yutkunmayı imkânsız kılıyor, biriktirdiklerimizi tükürüyoruz
Hayranlıkla bakıp bu yaşam suyuna bizim dışımızda
İşte sonsuz diyoruz, işte tarif edemediğimiz bir oyun
O dominant bir avcı, ben itaatkâr rolünde
Bunun da biteceğinin bilgisi damarlarımdan geçer
Ağzıma bozuk portakal tadı yayılır
Bilmeden yutmak en iyisidir tüm kandırmacaları
Hücreleri yenileyen vegan bir üründür
Bunu yutamam