rwbneoo
İnsan sonrası zamanlarda, yemek yemek bir etik meseledir. Ne yediğine ilişkin kararın, gezegenin tümüyle nasıl bağlı olduğunun bir sorgulamasıdır. Dilediğin herhangi bir canlıyı yiyebilecek güce sahip olup piramidin tepesinde misin ya da yaşam döngüsünü oluşturan bir besin zincirindeki adımlardan yalnızca biri misin?
Karl Steel, “Posthuman Glossary” isimli kitaptaki gıda üzerine yazısında “insan sonrası gıda etiği besin piramidi kavramını bir besin zinciri veya daha iyisi bir besin ağı ile değiştirecektir.” diye yazmıştır (Braidotti & Hlavajova, 2018). Yerde biten otu yalnızca tavuk değil inek de yer, aslan üçünü de yiyebilir; ki aslan doğadaki güç dengesine göre insanı da yiyebilir aslında. Yazıda Steel bir “yenilmeyen yiyici” (uneaten eater) nin altını çizerek, insan sonrası bir yemek yeme farkındalığından bahseder ve bunun bedenler arasındaki eşit olmayan değiş tokuş anlamına gelen ölümle ilişkili olduğunu söyler.
RWbNeOO yemek yemenin özne/nesneleri aracılığıyla bu “insan sonrası yemek yeme farkındalığı” üzerine düşünür ve “yenilmeyen yiyici”nin ne/kim olabilir (ki) sorusunu sorar.
RWbNeOO bir insan sonrası bedendir. Tekil değil, çoklu ya da çoğul bir ,bedenler’ dir. Tek bir bedenden fazladır çünkü insan sonrası bedenselliği “özne-nesne”, “zihin-beden”, “doğa-kültür”, “makine-insan”, “hayvan-insan” ikiliklerinin ötesinde ya da bunlardan bağımsızdır. İnsan sonrası bedensellikte tek bir bedenden fazlası olmak heterojen bir amalgamdır ve türlerin net ayrımlarıyla bölümlendirilemez. “The Posthuman” kitabındaki gibi insan sonrası beden oluşlardan mürekkeptir; “hayvan-oluş”, “makine-oluş” ve “yeryüzü-oluş” (Braidotti, 2013). Çoklu bedensel haller arasındaki empatilerin geçişkenliğini sağlayan bir akışkanlıktır, belki de “ben ve öteki”nin ötesindedir.
RWbNeOO hayvan/insan/bitki/makine bedendir ve böyle bir bir’den fazla bedende kimin/neyin kimi/neyi yediği, yiyeceği üzerine bir spekülasyondur. Böyle bir hibrit bedende neyin/kimin “yenilmeyen yiyici” olacağına kim/ne, nasıl karar verir? Bu besin ağında “yenilmeyen yiyici”, organik bir bedeni olmadığı için, makine mi olacaktır? Eğer bu makine canlı hücrelere sahip bir robotsa peki, bir sürü bilim kurgu filmindeki siborglar ya da androidler gibi? Ya da bu makine, organ nakli ameliyatları için bedeninde organlar yetiştirilmek üzere üretilmiş bir insan klonu ise “Never let me go” romanındaki gibi (Ishiguro, 2006)?
RWbNeOO, “rıza” ve “özveri” kavramlarının perspektifinden bu ve benzeri soruları sorar ve insan sonrası zamanlarda etik yemek yeme kararlarının bedenler arasında anlaşmalar ya da müzakereler gerektirdiğine inanır.
İnsan sonrası soframa hoşgeldin
Ben bir parça insan, hayvan, bitki ve makineyim.
Şimdi bana ne yemek istediğini söyle
Sen mi beni yersin ya da ben mi seni yerim,
Sen mi seni yersin ya da ben mi beni?