kanatlarımız yok

SUDE ÖZTÜRK

üstten baktığım gök, iki burun deliğinin

arasına sıkışmış

canından can alınmış bir kadın

bu göklerin altında yatar-mış

 

bazı ölümler çoğuldur

geleceğimin ellerini annem tutsun

bu şiirler hep böyle yazılsın.                                                 ya da biraz böyle yazılsın.

 

 

öldürmek çok

kolaymış 

kadın olmanın zorluğu. yaşama hakkının zorunluluğu.

kızım bunları anlayamasın

 

olur ya 

yarattığım geleceği

unutumadığım geçmişin sınırlarına hapsedersem

bir kanın sıcaklığı tanıdık gelirse

çıkmayan yüzükler parmaklarımda yer ederse

bizi yaşatan kaygı mıydı yoksa

bana biraz anlatmanız gerek

 

bir cinayete kurban gitmek/bir cinayete göz yummak

ama. o da. onun da orada. ah be kızım. AMA. 

yok ya.

 

sevgi görmemek, kanlı bir toprağı eşelemektir. 

bir gelecekten ürpererek, büyüdüğünü gizledin aynalardan.

büyüdüğünü gizledin bol tişörtlerle, uzun eteklerle, dağınık kaşlarınla

büyüdüğünü gizledin kalabalık halk otobüslerinden, ıssız sokaklardan,

bir erkeğin erkeklik sandığından

bazen gizlemek daha büyük sorunlara yol açtı

bazen gizleyecek yaşta bile değildik

ama yine de mi?

yok ya.

 

gözünü kaparsan kaybolursun. elini kaldırırsan hapsolursun.

kanatlarımız yok, hayatlarımız var. 

var olmak, dayanak gerektirmez.

 

öldü çok 

kolaymış

hiçbir anneye ama diyemezsiniz

hiçbir fotoğrafa toplu iğne yakışmaz

 

bazen yapamıyorum 

ben de öyle.             yapamıyorum. karmaşık günlerden çıkıp

gelecek olana inanamıyorum.

çok mu farklıyım, değişik mi geldi

hoşuna ne kadarı gitti?

büyük ihtimalle geçmişinden

büyük ihtimalle gelecekte olmayacağımdan

                  bir tabanca tutsam belimde,

daha büyük heyecanlar yaratırdım

üzülerek

 

çoğunlukla anlayamıyorum

bana anlatmanız gerek

bildiğimi okuyorum

öyle olunca başka kimse bilmiyor.

kim gelecek, kim kalacak 

siz arabada durun biz alıp gelelim diyorum

biz alıp gelemiyoruz

 

günlerin geçişi ve dün doğum günümdü

bana anlatmanız gerek