ev
ÇEV: E. İREM AZ
hiç kimse evden ayrılmaz
ev değilse bir köpek balığının ağzı
sınıra doğru koşarsın
ancak bütün şehri de koşarken görürsen
komşuların senden daha hızlı koşarken
boğazlarında kan solukları
birlikte okula gittiğin oğlan
eski teneke fabrikasının arkasında seni öpüp başını döndüren
vücudundan daha büyük bir silah taşıyor
evden ancak
ev kalmana izin vermediğinde ayrılırsın.
hiç kimse evden ayrılmaz ev seni kovalamadıkça
ayakların altı yangın yeri
karnında sıcak kan
daha önce yapmayı düşündüğün bir şey değil bu
kızgın bıçak ağzı tehditler
boynuna yönelene kadar
ve marşı o zaman bile taşıdın
nefesinin altında
ancak bir havalimanı tuvaletinde pasaportunu parçalamak
her ağız dolusu kağıtla hıçkırmak
artık geri dönmeyeceğini açık etti.
anlamak zorundasın,
hiç kimse çocuklarını bir tekneye koymaz
su topraktan daha güvenli olmadıkça
kimse avuç içlerini yakmaz
trenlerin altında
vagonların aşağısında
kimse bir kamyonun midesinde günler ve geceler geçirmez
eğer gazete kağıdıyla beslenerek gidilen miller
yolculuğun kendisinden daha fazla anlam taşımıyorsa.
hiç kimse çitlerin altından sürünmez
hiç kimse yenik düşmek
acınmak istemez
hiç kimse mülteci kamplarını seçmez
ya da çıplak aramaları
vücudu ağrı içinde bırakan
ya da hapishaneyi,
çünkü hapishane daha güvenli
yanan bir şehirden
ve bir hapishane gardiyanı
gece vakti daha iyi
babana benzeyen bir kamyon dolusu adamdan
hiç kimse bunu kaldıramaz
hiç kimse bunu sindiremez
hiçbir deri yeterince kalın olamaz
o
siyahlar evine gitsinler
mülteciler
pis göçmenler
sığınmacılar
ülkemizin kanını emiyorlar
zenciler el açmışlar
bir garip kokuyorlar
vahşi
kendi ülkelerini mahvettiler ve şimdi
bizimkini mahvetmek istiyorlar
nasıl da sırtınızdan kayıp gidiyor kelimeler
pis pis bakışlar
belki darbe daha yumuşak olduğu için
koparılmış bir uzuvdan
ya da kelimeler daha nazik olduğu için
bacaklarının arasında on dört adamdan
ya da hakaretleri yutması
daha kolay diye
enkazdan
kemikten
çocuğunun parçalara ayrılmış
vücudundan.
eve gitmek istiyorum,
fakat ev bir köpek balığının ağzı
ev silahın namlusu
ve hiç kimse evden ayrılmazdı
ev seni kıyıya kadar kovalamasaydı
ev sana söylemeseydi
bacaklarını hızlandırmanı
kıyafetlerini geride bırakmanı
çöl boyunca sürünmeni
okyanuslarda güçlükle ilerlemeni
boğulmanı
kurtarmanı
açlık olmanı
yalvarmanı
onur denen şeyi unutmanı
hayatta kalman daha önemli
hiç kimse evden ayrılmaz ev kulağına fısıldayan terli bir ses olana kadar
şunu söyleyen-
git,
şimdi kaç benden
neye dönüştüğümü bilmiyorum
ama biliyorum ki herhangi bir yer
buradan daha güvenli
Home
no one leaves home unless
home is the mouth of a shark
you only run for the border
when you see the whole city running as well
your neighbors running faster than you
breath bloody in their throats
the boy you went to school with
who kissed you dizzy behind the old tin factory
is holding a gun bigger than his body
you only leave home
when home won’t let you stay.
no one leaves home unless home chases you
fire under feet
hot blood in your belly
it’s not something you ever thought of doing
until the blade burnt threats into
your neck
and even then you carried the anthem under
your breath
only tearing up your passport in an airport toilet
sobbing as each mouthful of paper
made it clear that you wouldn’t be going back.
you have to understand,
that no one puts their children in a boat
unless the water is safer than the land
no one burns their palms
under trains
beneath carriages
no one spends days and nights in the stomach of a truck
feeding on newspaper unless the miles travelled
means something more than journey.
no one crawls under fences
no one wants to be beaten
pitied
no one chooses refugee camps
or strip searches where your
body is left aching
or prison,
because prison is safer
than a city of fire
and one prison guard
in the night
is better than a truckload
of men who look like your father
no one could take it
no one could stomach it
no one skin would be tough enough
the
go home blacks
refugees
dirty immigrants
asylum seekers
sucking our country dry
niggers with their hands out
they smell strange
savage
messed up their country and now they want
to mess ours up
how do the words
the dirty looks
roll off your backs
maybe because the blow is softer
than a limb torn off
or the words are more tender
than fourteen men between
your legs
or the insults are easier
to swallow
than rubble
than bone
than your child’s body
in pieces.
i want to go home,
but home is the mouth of a shark
home is the barrel of the gun
and no one would leave home
unless home chased you to the shore
unless home told you
to quicken your legs
leave your clothes behind
crawl through the desert
wade through the oceans
drown
save
be hunger
beg
forget pride
your survival is more important
no one leaves home until home is a sweaty voice in your ear
saying-
leave,
run away from me now
i dont know what i’ve become
but i know that anywhere
is safer than here
“Home by Warsan Shire.” https://www.amnesty.ie/wp-content/uploads/2016/06/home-by-warsan-shire.pdf