sokakta
kelimeleri özenle seçip konuşmamayı tercih ediyor
dikkatle düşünüp dikkatsizce dinliyor
bildiğin bu şeyleri kısmen senin için yapıyor, kısmen siyahı ne kadar sevdiğini düşünüyor ve dikkatsizce dinliyor
sokakta yürürken dünyada tek başına sanıyor kendini ve birini gördüğünde şaşırıyor
burada insanlar yaşıyor, şehirde, saçlarının altında, gözlüklerinin altında, kazaklarının içinde,
kotlarının içinde, ayakkabılarının içinde, çantalarının altında, paltolarının altında, tişörtlerinin içinde, yağmurda, güneşli havalarda, evsizlere ve evlilere bakıyorlar
saçlarının altında, gözlüklerinin altında, kazaklarının içinde, kotlarının içinde, ayakkabılarının içinde, çantalarının altında, paltolarının altında, tişörtlerinin içinde
kartlarını taşıyorlar, kimliklerini taşıyorlar, telefonlarını taşıyorlar, küpelerini taşıyorlar, köpeklerini taşıyorlar, evlerini taşıyorlar, arabalarını park ediyorlar, trafiğe karışıyorlar, otobüse metroya vapura biniyorlar, sallanarak dolaşıyorlar, saçlarıyla, gözlükleriyle, merakla, yorgunlukla, neşeyle, esefle
sadece kendi var sanıyordu, başkaları var, farklı biçimlerde, işlerde çalışıyorlar, kahvelerde oturuyorlar, masalara dayanıyorlar, sandalyelere yaslanıyorlar, kulaklıklarına dokunuyorlar, ellerine bakıyorlar, birlikte oturuyorlar, yalnız oturuyorlar, çatıların altında, sandalyelerin üstünde, arabaların içinde, otobüslerin vapurların metroların içinde, elleri masada duruyor, elleri ceplerinde duruyor, elleri bir şey tutuyor, çantalar taşıyorlar, çanta içlerinde paketlenmiş şeyler, bir şey taşıyorlar, eve sokağa sevgiliye
aylak aylak dolaşanlar, kapı önlerinde duranlar var, cılız ağaçlar, saksıda çiçekler var
sadece kendi var sanıyordu, dünyada yüzlerce dil konuşuluyor, milyonlarca şey yapılıyor, bazıları karşısına çıkıyor oysa sadece kendi var zannetmişti.
Ama belki de sadece onlar var zannetmişti, sokağa çıktığında varlığına şaşırıyor, ayakkabılarının içinde olmak hoşuna gidiyor, paltosunun içinde, gözlüklerinin altında, kazağının içinde, dolaşmak hoşuna gidiyor, bildiği yerlerde, sevdiği bir masa var kahvede.
Sadece onlar var zannetmişti, kendini görünce şaşırıyor, artık başlaması ve bitirmesi gerek, hemen başlıyor hemen bitiriyor, hemen giriyor, hemen çıkıyor, hızlı olmak zorunda burada, hızlanmak zorunda, dağılmadan kalmak zorunda, saçlarıyla bir şey yapmak, hayatıyla bir şey yapmak, insanlarla bir şey yapmak zorunda. Bu çok kolay olan şeyler zor aynı zamanda.