Paradjanov’a Mektuplar
Çev: Aylin Vartanyan
Bir Ermeni türküsü olan Grunk’da (Turna Kuşu) şarkıcı göçmen kuşa seslenir ve anavatandan haber için yalvarır.
1.
Fısılda, Parajanov, o çok eskilerden gelen rengi. Alfabe eridi
tam da annem kilisede: her biri için bir mum dediği an. O mumu koklamayı öğrendik,
ki gözyaşlarıydı. Babam gökyüzünü on kez bıçakladı ve kaçtı. Bir kuş oldu
on yıl ve sonra bir yüzyıl ve biz başka bir ülkede uyuduk, o bir turnaydı.
2.
Hikaye narin bir kızla başlar, inatçı dağlara tırmanır. Nuh’un gemisinin sırrı,
bir sihirbaz bana yazmam için otuz-sekiz mektup verdi: Benim adım –şuralıyım – Şu dili konuşuruz –
ve döngüde tekrarlanan diğer tabirler. Unutmamanın uzun tırmanışı, Parajanov,
aç ve kapat ağzımı, bana yutmam için bir halkın gururunu ver. Aşk gibi acıyor.
3.
Büyüdük biz, o güzel siyah gözlerimiz, çok dilli sessizliklerimiz, ve o tutkal,
Parajanov, bizi hizaya getiren ve dudaklarımızı mühürleyen, soyuluverdi. Yıllar sonra güfteler geri döndü,
turna kuşu. Haber getirdin mi? Diye sordum. Soru yakıyordu boğazımı,
o yokluk. Dilin yaşadığı yer neresidir? Haber getirdin mi?
Letters to Paradjanov
In the Armenian folk song Groung (Crane) the singer calls out to the migratory bird,
begging for word from the homeland.
1.
Whisper, Parajanov, that colour from long ago. The alphabet melted when
my mother in church said: for each a candle. We learned to smell that wax,
it was tears. My father stabbed the sky ten times and fled. A bird became a
decade and then a century and we slept in another country, it was the crane.
2.
The story starts off a delicate girl, climbs stubborn mountains. The secret of the ark,
a magician gave me thirty-eight letters to write: My name is – I come from – We speak –
and other phrases repeated on loop. The long climb of not forgetting, Parajanov,
open and close my mouth, give me the pride of a nation to swallow. It hurts like
love.
3.
We grew up, our eyes that beautiful black, our silences multilingual, and that glue,
Parajanov, which fixed us and sealed our lips, peeled. Years later, the lyrics
returned,
the crane. Did you bring news? I asked. The question was burning my throat,
that absence. Where is the place where language lives? Did you bring news?