ne münasebet

AYŞE GÖRKEM KOZANOĞLU

Happy birthday’i yok onun
Onun doğumu kutlu değil
O kötü bir insan her şeyden önce,
zayıflattıklarıyla kırdıklarıyla beslendikleriyle canavarlaşmış bir erkek
ya da erkekleşmiş bir canavar
Marilyn, kız kardeşim,
Bütün Mr. President’lar ölsün
Erkekler kapatılsın

Marilyn senin beyaz elbisen
elindeki Joyce (kültürel endişen)
tiyatro yazarı kocan ya da beyzbolcu olan
hepsi kendinin müsveddesi Marilyn
Dediler ki
ölümü siyah bir kakül gibi (utanmadan)
şimdiyse cennette Nietzsche’nin metresi

Senin için “Ne Münasebet” adında bir şiir yazmak istiyorum
NE MÜNASEBET, NE MÜNASEBET, NE MÜNASEBET
Bir sarışından bir aptal yaratan Akıl Sahipleri
babanız Tarih, babanızı da sevmezdik

Teşekkürler Mr. President,
yaptığın her şey için
kazandığın savaşlar
Birleşik Devletler Çelik Şirketi’yle
ve tonla sorunumuzla ilgilendiğin için
sana çok teşekkür ediyoruz

Son zamanlarda duyguların tarihini düşünüyorum Marilyn,
tarihin ve her şeyin
bir kurgu olduğu günümüzden.
İkinci Dünya Savaşı’ndan önceki utançla
sonrasındaki utanç aynı mıdır diyorlar,
Senin ölümünden önceki ve sonraki

Sen gittiğinde Marilyn,
dünyanın elleri
parmak uçlarından birini yitirdi

Dokunuşu aynı mıdır