hadi kuru kemik
Akıllıca değil bu, sabah yüzünü yıkarken aynadan
Nanikle bana gelmen, içinden dilime kayarak
Bir anda kabalığından arınmış kelime hazneni
Kutular içinde aynılaştırarak, prizmalar içine
Dingin bir hal geçişi
Gerçek bir devrim için kendi küçük devrimini
Erken uyanarak başlatman, mango yiyerek
Ben yokmuşum ve sen bir kuşa mı kurda mı
Ayının kucağına mı vardığın
Bu kişiliği giyin, bu kalıbı soyun, bu asili sar kim olduğunu
Kanadı fırfır, kulağı radar, pençesi çiçek- böyle olsan
İşte gerçek bir devrim derlerdi kucakta bir lokmadan
Sıyrılırlardı kapanlar fırsat bulsalar
Hayatlarına çekilen ıstıraplardan
Çelenklerle anarlar seni mumlarla,
Ben de sanırım, acayipliklerini sınarım
Fırsat bulsam, mümkün olsa
Evrenin kesişim kümesinde mini eteğim üstümde
Hadi kuru kemik, tut elimden kakao tanrısı, oldur asma ana
Katlanmış köşelerini açarım kireçlenmiş
Parmağında sigara, amansız bir hastalıkla lime lime huylarını
Güneşe asarım fırsat bulsam, arı olsam örümceksiz evlerin duvarında
Duy sesimi kum kral, akıt kalbim, durdur tilki teyze
İç içe geçmiş aksimizin bindirdiği bu turda başka bir yasa
Başka bir sabah, başka bir ayna bana mantralarca değiştiğim
Belki o zaman
Seni yargılamayı bırakırım