en erken tehlike kalkar sabahları
*
Tehlike, tehlikeler kadardır. Bu durumda, küçük yaşta takdir görmek ve
kabul edilmek için çabalayan kişiler, yetişkinlik döneminde erteleme hastalığı ile
baş başa kalır. Zaman daraldıkça etiketimiz, yalnızken saklandığımız karton kutumuz
yıpranır. Olması gerektiği gibi yani. Uykular Tehlike’yi kalıcı kılar.
Tik tak’larla Tehlike arasında yükselen melodik gıcırtı da. Ben çocukluğun beklemesine
izin veriyorum. Yeniden yeniden erteliyorum büyütmeyi. Son yemek son değildi,
dün gece ‘gece’ bile değildi. Naylon poşete konulmuş çubuk krakerler hâlâ taze.
Artık eski zaman kuralları yok. Bir gölge geçmiş kapı önünden. Kayısı ağacından aşağı
bir kızın görüntüsü. Sakın gideyim deme. Hiçbir görüntüye müdahale etme. Tehlike’nin
geleceği vardı. Okul karnelerimin altından kafasını uzatacağı. Elmacık kemiğimde açan
ikinci hayatımdan beni sorumlu tutacağı. Masaları, kapıları tutuyorum Tehlike’yi tutar gibi. Gösteriyorum zamane çocuklarına. Küçükken baş kaldırmazsanız yapmanız gereken işleri
yetişkin olduğunuzda zamanında yapamazsınız.
**
Onun Tehlike’si dokuz canlı. Alacalı, dumanlı, inatçı. Tehlike’sinin alevlerini
benzinle harlıyorlar. Tehlike’si ürkütmüyor birçoğunu, çünkü onlar onun
Tehlike’siyle iyi anlaşıyorlar. O, tarikat yurdunun basamaklarında sallanırken,
Tehlike her gün birkaç cm yükseliyor. Vakıflardan okullara, Kuran Kursu kayıtlarından
yukarı, ev halkının ve zorla örttürülen kız çocuklarının başlarının üzerinden.
Yukarı yukarı dalgalanıyor. Teraslı evlerde, bungalovlarda, park site kapılarında,
site sakinlerinin yüzlerinde somut durumun somut tahlili okunmuyor. Onun Tehlike’si,
örtünme özgürlüğünden çıkıp örtünmeme özgürlüğü savunulmadıkça canavarlaşıyor.
Burnunu yerdeki çamura batırıyor. Yedi yaşındaki kız çocuklarının bedenlerinden
utandırılması amigdalasını bozuyor. Bir akşam çubuk krakerler kadar kolay parçalandı kalbi.
Büyük anlatılar yaratmak. Öyle mi? Yumruklardan savrulan çift katlı otobüslerle mi?
Dünün yıpranmış yüzü, aydınlıkta nesini kaybeder? Dünün kapısı çarpılır ve başaranların
biyografileri kahramanlık destanlarıyla yazılır. Panoları sabitleyen mengeneler çoğalır.
Ama onun Tehlike’si ellerini titretiyor. Sonsuz peynir vaatleriyle güce aç bir sıçan
piskoposunun tek amacı belli. Amigdalası yoruluyor. Bir an göz göze gelince fermuarı
patlıyor din kültürü ve ahlak bilgisi’nin. Dünün yüzü, ellerinden aktı. Geleceklerde,
yarınlarda kayboldu. Utan saçından. Utan kolundan. Utan bacağından.
Ani bir sessizlik çöker çökerse ve esintide uçuşan kurdelalı giysiler.
Bir köşede gözden kayboluyor o ve Tehlike’si.
***
Tehlike’nin sol kulağımızı çınlattığı doğru. Sağ kulağımız anında duyar hakkımızda
kötü konuşulanları. Tehlike, boğaz tokluğuna ya da yarı aç çalışan çoğunluğa sahiptir.
Birçok ticari hileye, hilelerini döndüren çarklara ve çarkları görünmez kılan mekanlara.
Birazdan sumaklı tabule salatası yapacağım. Yavaşça yapacağım. Işık hızıyla yüz bin yıl
gidersem ancak kendi galaksimin sınırlarına ulaşabilirim. Kalıyorum burada şimdilik.
Her yer en ufak yağmurda göl. Tehlike için yollar kazılmış ve o halde bırakılmış aylardır.
Tehlike’nin bakışlarının kaba hatları belli. Bilinmeyen ve güzel şeyler beklentime dikiyor
bakışını. Ben önüme, kendi galaksimin sınırlarına bakıyorum, asla bakmıyorum arkama.
Arkamda bir hainci var. Hainci: hainleri tedarik eden. Sana kaç hain lazım. Beş tane. Göndeeerr. Zevkle ve memnuniyetle gelir Tehlike. Yiyecek ve ilaç kaçakçılığı lazım mı? Tehlike dahil
gerçekleşme olasılığı bulunan her kötü durumun bir nedeni vardır. Beni rahatsız eden
oyuncak kepçelerin çarpışma seslerinin nedeni değil. Bencillikten, uyumsuz su bardaklarından
su bardaklarından ya da klordan daha fazlası. Hangi sabah? Bu sabah. Hangi dengesiz?
Bu dengesiz. O kadar basit değil cevap. Yarın sabahki yokluktan daha azı bu sabah,
ondan sonraki yokluk daha da fazlası. En erken Tehlike kalkar sabahları. Bir kez daha kalktığını gördüm. Üzgünüm canım. Eleştirilemeyen bir liderin rezilliği. O sabah Tehlike dışarıda,
herkes görmüş benim yerime. Kahverengi bir tavuk yumurtasını yuvarlıyor.
İşi de gücü de o. Bu yüzden Tehlike’den başını çevirmesi gerekmiyor.