else lasker-schüler'dan iki şiir
çev: aycan ak
EV ÖZLEMİ
Dilini konuşamıyorum
Bu soğuk toprakların.
Ne de adım atabiliyorum
Ne de okuyabiliyorum
Geçip giden bulutları.
Gece bir garip Üvey-Kraliçe.
Firavun ormanlarını düşünmeliyim ilelebet
Ve öpmeliyim yıldızlarımın imgelerini.
Çok geçmeden dudaklarım ışıldamaya başlıyor
Ve bir mesafeyi söylüyor,
Ve ben senin kucağında,
Resimli bir kitabım.
Ama yüzün gözyaşlarından
Bir peçe dokuyor.
Bahçenin çitlerine tünemiş
Parıldayan kuşlarımdan,
Mercanlar koparılıyor,
Yumuşak yuvaları taşa dönüyor.
Cansız saraylarımı mumyalayanlar –
Babalarımın taçlarını takmışlardı:
Duaları kutsal nehrin dibine çöktü.
WELTSCHMERZ[1]
Ben, yakıcı çöl rüzgârı,
Dondum ve şekil aldım.
Nerede sonum olabilecek güneş
Ya da paramparça edebilecek şimşek beni!
Kafası taştan bir sfenksim ve
Tüm göklere hiddetleniyorum şimdi.
- Dünyanın kifayetsizliğinden ötürü duyulan derin keder, üzüntü; dünyevi görkemin gelip geçiciliğinden ötürü duyulan acı; yaşama acısı anlamlarına gelen sözcük.
HOMESICKNESS
I cannot speak the tongue
In this cold land.
Nor walk the step
Nor can I read
The passing clouds.
Night is a strange Step-Queen.
I must think forever of Pharaohan forests
And kiss the images of my stars.
Soon my lips glow
And speak a distance,
And I am a chequered book of pictures
On your lap.
But your face spins a veil
Out of tears.
The corals have been plucked
From my scintillating birds,
Along the garden hedges.
Their soft nests are turning into stone.
Who embalms my lifeless palaces –
They bore the crowns of my fathers:
Their prayers sank down in the holy river.
WELTSCHMERZ
I, the burning desert-wind,
Froze and took on form.
Where’s the sun can break me down,
Or lightning that can shatter me!
Now I rage at all the skies,
A sphinx with a head made of stone.